13 Ekim 2013 Pazar

Modaseverlerin gönüllerinin veliahtı: Özgür Masur

Heyecan ile beklenen ekim ayı sonunda kapılarını hem soğuk havalara hem de moda rüzgarlarının ılık esintilerine açtı. Mercedes-Benz Fashion Week 7-11 Ekim aralığında Kuruçeşme Arena'da başladı. Birbirinden güzel defilelerin göz alıcı parçalarından tek tek bahsetme gibi bir düşüncem var ancak önceliğimi Özgür Masur'dan yana kullanmak istedim. Önceliğin Özgür Masur'da olmasının nedenlerine değinmiyorum keza tasarımlarının görsellerini yazının sonunda incelediğinizde cevabı zaten bulmuş olacaksınız. 

Defile mekan seçimi ile birlikte Özgür Masur'u veliaht koltuğuna oturtmakla kalmadı, yarattığı görsel şölen ile de beğenileri topladı. Mekan İstanbul'un unutulan geçmişinden kalma saraylardan birinde yani İngiliz Sarayı'nda yapıldı. Pera House adıyla da bilinen bu yapı Osmanlı döneminde 1801 tarihinde İngilizlere hediye edilen arazide yapılmış ve dönemin padişahı Abdülmecid'in de bizzat katıldığı görkemli bir balo ile açılmış. Uzun yıllar Osmanlı-İngiliz daha sonra Türk-İngiliz diplomatik ilişkilerinin yürütüldüğü bir yer olarak tarihte kendine yer edinmiş. Bir çok talihsiz olay ardından tekrar kendini yenilemiş restore görmüş yapının ilginç de bir hikayesi var. Tuna Köprülü'nün yazmış olduğu İstanbul'daki Yabancı Saraylar kitabında aktardığına göre sarayda bulunan devasa ve göz kamaştıran avizeler esasen İngiltere'den İstanbul üzerinden Moskova'daki elçiliğe gönderilmek üzere yola çıkmışlar ancak patlak veren Kırım Savaşı sonrasında yollar mevcut tehlikelerden dolayı kapanınca Pera House'a taktırılmışlar. Tarihte ya da gelecekte olacak hiçbir savaş ya da kaba kuvvete başvurmayı desteklemesem de avizeler için sevinmedi değilim. 

Tarihsel süreçte böyle önemli rol üstlenmiş bir yapının içerisinde yapılan defilede Özgür Masur'un tasarımları da kendi alanlarında önemli bir rol üstleniyorlar, İngiliz saray süslemelerinin kıyafete aktarımı görünen detaylar bugüne değin sürekli bahsi geçen oryantalizm tutkusunu tam tersine çevirir nitelikte. Dantel gibi işlenmiş duvarlar, parıltılı kumaşlar ile kaplı İngiliz mobilyaları ve barok-rokoko aralığında seyreden bir üslup ile oluşan yeni beğenilerin ışığında modern kesimler ve kıvrımlar ile dolu bir defile için insan ne diyeceğini şaşırıyor. Bu tıpkı kivi yediğinizde aldığınız tadı tarif etmeniz istendiğinde tam anlamı ile nasıl bir tat olduğunu anlatamamanız gibi bir şey. Baktığınızda kumaş detaylarından kesimlere, mekanın kattığı enerji ile var olan ahenge, renklerden ince işleme ve detaylara kadar birçok şey görsel hazzınızı kabartıyor ancak sözel olarak tanımını bulmakta zorlanıyorsunuz. 

Özgür Masur sizin moda veliahtınız olabilir mi bilmiyorum ancak son zamanlarda sergilemiş olduğu grafik ile ben gönül rahatlığı ile veliaht olarak kendisine koşulsuz hayranlık besleyebilirim. Ki bu düşüncemi önümüzdeki fashion week'lerde lookbook'ları ile destekleyeceğinden de eminim. Gelecek defileleri bir kenara bırakıp yeni görücüye çıkıp oldukça beğeni toplamış MBFW'14 defilesine bir göz atalım tabi bunun öncesinde bahsi geçen İngiliz Sarayı ve avizelerini de es geçmeyelim. Ben fotoğraf ile yetinemem izlemek isterim diyenleri de unutmadım, görsellerin altında runwayi izleyebilirsiniz. 













































0 yorum:

Yorum Gönder

Tema resimleri sndr tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.

© 2011 Maddenin Sanat Hali, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena