20 Ocak 2015 Salı

Modern sanatlara yansıyan "hiçlik", Parviz Tanavoli

İçerisinde bulunduğumuz evrenin ve üzerinde ikamet ettiğimiz dünyanın varoluşundan günümüze her an yaşamış iki kavram olan "varlık" ve "hiçlik" felsefenin temel tartışmalarından biri olarak günümüze değin üzerinde birçok fikir beyan edilmiş bir konu olarak karşımıza çıkıyor. 
Hiç olarak ele alınan kelimenin günlük yaşamda kullanım anlamı, olmayan somut ya da soyut bir kavramı betimlemek olsa da aslında insanlık düşünce tarihi bu üç harfli kelime için ciltlerce eser ortaya koymuş durumda. Hal böyle olunca kelimenin tasavvuru da bir çok alanda görülebiliyor. 

İranlı heykeltraş Parviz Tanavoli'de hiçlik dünyasında kendine yer arayan sanatçılardan biri olarak, hiçliğe kendi yorumunu katarak çağdaş İslam sanatı örneklerini insanlık kültür hazinesine ekliyor. 1937 yılında İran'ın başkenti olan Tahran'da dünyaya gelen sanatçı, 1959 yılında İtalya'nın kültür başkentlerinden biri olan Milano'da Brera Akademi'den mezun olduktan sonra, heykel ve heykeltraşlık üzerine 3 yıl da Minneapolis Sanat Koleji'nde eğitim görüyor. Bu eğitiminin ardından 1961 yılında ülkesine dönen Tanavoli, Tahran Üniversitesi Heykeltraşlık Bölümü'nün direktörlüğünü üstleniyor. Çağdaşlaşmayı destekleyen İran'ın ünlü düşünürlerinden olan Karim Emami'nin İran Dekoratif Sanatlar Koleji'nde eğitimci olduğu zamanlarda dile getirdiği çağdaş sanat ve İslam sanatı birleşimi olan Saqqakhana akımından etkilenerek ortaya koyduğu eserleri günümüz İran'ının en önemli sanat eserleri arasında gösteriliyor. 

Parviz Tanavoli, sadece kendi ülkesi içerisinde değil aynı zamanda Batı dünyasının da oldukça dikkatini çeken bir sanatçı, çok sayıda solo sergiye imza atmış bulunmakta, bunlar arasında en önemlileri, sanatın güçlü kaleleri olarak sayılan British Museum, Grey Art Gallery, New York ve Viyana Modern Sanatlar Müzesi'nde gerçekleştirdiği sergileri sıralamak mümkün.

1989'dan itibaren Kanada'ya yerleşmiş olsa da sanatçı İran kültürü ve coğrafyasından kopmamış olduğunu eserleri ile ortaya koymaktadır. İslam sanatında sıkça rastladığımız hiçlik kavramına atıf yapan eserler, sanatçının son sergisinde de baş tacı edilmiş durumda. 

İslam'da hiçlik kavramı tartışmaya açık bir konumda olsa da tasavvuf ehli "hiç" olmanın kutsaliyetine olan inancını günümüzde halen destekliyor. Mevlana Celaleddin Rumi'nin "Ben sana 'hiç' diyeceğim ama, sen 'hiç' de değilsin. Bu kendini bir şey görmen, hep senin zannın, vehmindir." sözleri aslında hiçliğin tasavvuf alemine nasıl yansıdığını ve nasıl göründüğünü anlayabilmemiz adına güzel bir örnek. Kendini bir şey görme ya da maddeden ibaret olduğuna takılıp kalma ile açıklanabilecek durumun ötesinde var olan yokluğu anlatmak istiyor Mevlana, ama o yokluğu da salt bir hiçlik ile açıklayamayacağını söylüyor. Çünkü İslam felsefesinde, yaradılışta hiç olandan kainatı yaratan Allah, yokluğu yaratımları ile çoğaltmış ve çokluğu çoğaltarak tüm varlıklar için bir nizam tertip etmiştir. Tüm nizamı ortadan kaldırdığımızda ortaya bir hiçlik ve mutlak bir var oluşun yani Allah'ın kaldığını göreceğimiz düşüncesi vardır. Tabi bu düşünce, yaratıcı haricinde her şeyin reddi olan panteist düşünce ile ilişkilendirilmemelidir.

İslam coğrafyasında yer edinen bu düşünceyi eserlerine uyarlayan Tanavoli, hiç kavramını sorgularken, insan beynini yokluğa ve yokluktan varlığa geçişi sorgulamaya itiyor. 


Parviz Tanavoli (1937 - ....)


Heech (Hiçlik) 1972 
Bronz - ahşap kaide 


Heech on chair (Sandalye'de Hiçlik) 


Heech Ring (Hiçlik Yüzüğü) 
Gümüş


Heech in Cage (Kafeste hiçlik)
Bronz


The Lock of Love (Aşkın Kilidi) 


Red Heech (Kırmızı Hiçlik)


Heech in Cage (Kafeste Hiçlik)











Devamını Oku
Tema resimleri sndr tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.

© 2011 Maddenin Sanat Hali, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena